top of page

Alice Oseman Münzevi ile aşk hikayesi yazmamış mı yani şimdi?

Alice Oseman’dan ilk önce Kalp Çarpıntısı çizgi roman serisini okumaya başladım. Yorumumda da belirttiğim gibi serinin ilk iki cildi biraz pufidik geldi bana; belki de “genç yetişkin” dertleri için fazla yaşlı olduğumdandır, kimbilir? Özellikle Instagram’da bu yorumumu gören ve serinin devamını okumuş olanlar arasından “sabret; derinleşiyor ileride” diyenler çok oldu ve beni tabii ki meraklandırdılar. E bir de bu Alice kimdir, nedir diye araştırırken Kalp Çarpıntısı’nın ana karakterleri Nick ve Charlie’nin yazarın ilk kitabı olan Münzevi’deki (orijinal ismi Solitaire) yan karakterler olduğunu gördüm. E haliyle benim gibi başına ne geliyorsa meraktan gelen biri Alice Oseman Münzevi kitabını hemen ısmarladı tabii!

İşin içinde Kalp Çarpıntısı olmasaydı bu kitabı merak edip de almazdım yüksek ihtimalle. He oldu da bir şekilde elime geçip, rastgele okusaydım da bin bir laf edebilirdim. Ama etmeyeceğim çünkü Alice Oseman Münzevi kitabını okurken tek bir amacım vardı: Kalp Çarpıntısı’ndaki Nick ve Charlie’nin nereden, nasıl çıktığını görmek. Bu amacıma da fazlasıyla ulaştığım valla!

Alice Oseman Münzevi aşk hikayesi değil mi?

Kitabın dikkat çeken bir yanı direkt kapağının üstünde, başlığın altında “Bu bir aşk hikayesi değil...” yazması. YALAN! Tamam belki diğer genç yetişkin kitapları kadar aşk odaklı değil ama bildiğin aşk hikâyesi işte. Her ne oluyorsa biri birine aşık olduğu için olur ya; Münzevi’de de durum çok farklı değil valla, kimseyi kandırmasınlar! Bu bir. İkincisi, Kalp Çarpıntısı’nda şimdiye kadar ara ara, az görünen bir karakter Alice Oseman Münzevi kitabının ana karakteri: Charlie’nin ablası Tori Spring. Yani tamam, evet, ergen ama yani aşırı umursamaz tavırları, herkesten nefret etmesi, kendisi bulunmaz Hint kumaşıymış gibi herkesi delicesine yargılaması, “bu hayat yaşanmaz” tripleri falan aşırı sinir etti beni. “Bir ben bir de blogum” şeklinde yaşıyormuş zaten; sen yaz kızım da biz de kafamızı dinleyelim diye söylendim çoğu zaman okurken...

“...cehennemde her ne oluyorsa burada olanlardan daha kötü olamaz.” Sayfa 58

Gerçi tabii o umrumda değil bu umrumda değil triplerini 358 sayfa boyunca sürdüremiyor ve bir yerlerde, başta Michael Holden isimli “tuhaf” oğlan olmak üzere birilerini ve bir şeyleri umursamaya başlıyor. Öncesinde de umursuyordu aslında (mesela Charlie’yi ve onun içinde bulunduğu durumu) ama ergen ya işte, illa ki inkar edecek! Tüm bu olay örgüsünü başlatan Solitaire isimli ‘örgütü’ de kimin neden kurduğu daha başlardan çok belliydi. En azından o konuda şaşırırım diye umdum ama olmadı valla.

“Normal olman gereken yerler ve zamanlar vardır. Çoğu insanın varsayılan ayarları normale ayarlıdır. Ama bazıları için, senin benim gibi insanlar için normallik, yapman gereken bir şeydir, lüks bir restorana giderken takım elbise giymek gibi.” Sayfa 61

Ama tabii başta da dediğim gibi Alice Oseman Münzevi kitabını okumaktaki asıl amacım Nick ve Charlie hakkında ne gibi bilgiler bulabileceğimi görmekti. Şöyle söyleyeyim: Kalp Çarpıntısı serisinin devamını heyecanla bekleyecek kadar bilgi buldum. Münzevi’de halihazırda beraberlerken tanışıyoruz bu ikiliyle. Yani diğer seri oralara gelene kadar daha biraz zaman var ama işte asıl bu kısımlara geldiğinde işler derinleşmeye başlayacak ve asıl o zaman Charlie’nin atlatmak zorunda kaldığı zorluklara tanık olacağız. Bunu da yazarken bir düşün yalnız yine “Psikopat mıyım acaba ben? Çocuk acı çeksin diye heyecanla bekliyorum” diye ama siz de kabul edin ki erkek okulunda gey bir çocuk olmak şimdiye kadar göründüğü gibi kolay bir şey değildir kesinlikle. Kurgunun TAMAMEN gerçeği yansıtmasını beklemiyoruz tabii ama özellikle bu gibi, konuşulması bile neredeyse yasaklanacak konularda azıcık da olsa bilgilendirici olsalar fena olmaz, değil mi?

Kalp Çarpıntısı’nın da 3’üncü cildi Türkçe’de çıktı bu arada. Yine belirttiğim gibi o seriye de tam gaz devam edeceğim!

NOT: Alice Oseman Münzevi kitabında bol bol tapaj olduğunu da söylemeden geçemedim. Umarım ikinci baskıda düzeltme yapılır.

6 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page