top of page

Ölümsüz Aile : ölümsüzlüğe var mısın, yok musun?

Ölümsüz Aile meğer çocuk kitapları klasiklerinden biriymiş ama ben adını bile duymamıştım! Tamamen bir kitap siparişime hediye olarak eklenmesiyle tanıştım kendisiyle (hayat bazen güzel sürprizler getirebiliyor gerçekten). “Ölümsüz” kelimesini görünce salak kafam hemen vampirlere gitti tabii (bknz. Cullen Ailesi) ama 1975 yılında yazıldığını, çocuklar için yazıldığını görünce “bir dur Simay; gaza gelme hemen” dedim kendi kendime. Nitekim hikâye de zaten 1880’li yıllarda geçiyormuş. E şimdi “böyle bir ortamda vampir olamaz mıydı yani?” diye soracaksınız – olabilirdi tabii ama iyi ki yok çünkü kitap bu haliyle gerçekle büyünün şahane bir birleşimi olmuş.

Baştan şunu da söyleyeyim; çocuk konusu hassas olduğu için bu yazıyı yazmadan önce iyice araştırdım: bu kitap küçük çocuklara değil, ortaokul ve üstü yaşlara öneriliyor. Sonra da düşündüm de ben de Ölümsüz Aile kitabını ilkokul yaşlarında okusaydım kesin beynim yanardı! “Ölümsüz olmak ister miydim istemez miydim?” diye düşünüp durur, daha hızlı delirirdim kesin.

Ölümsüz Aile zor bir konuyu ele alıyor

Ölüm, yaşınız kaç olursa olsun zor bir konu. Natalie Babbitt’in bunu nasıl ele aldığını daha iyi analiz edebilmek için dini inançlarını biraz araştırdım ama net bir yanıt bulamadım. Zengin bir ailenin kendi ev ve bahçelerinin sınırları içinde yaşayan 10 yaşındaki Winnie Foster’ın ailesinin baskısından ve kurallarından bunaldığı için evden kaçmaya karar vermesiyle başlıyor her şey. Babbitt, bir toprak parçasının sahibinin olmasının ne kadar tuhaf bir şey olduğunu dahi sorguluyor kitapta ama bunu herhangi bir ders vermek, okura da bir şey sorgulatmak için değil, Winnie’nin neden şimdiye kadar sahip oldukları koruda dolaşmadığının bahanesi olarak, aşağıdaki alıntıya varmak ve hikâyenin devamında geleceklere işaret etmek için kullanıyor gibi geldi bana:

Eğer bir şeye doğduğunuzdan beri sahipseniz ilginizi çekmez, ancak başkasınınsa ilginç gelir size. Sayfa 5

Kitabın isminden de tahmin edebileceğiniz gibi bir noktada Ölümsüz Aile ile tanışıyor Winnie. Tabii ki kitapta ölümsüzlüğün formülünü paraya çevirmeye kararlı bir karakter de var ancak bu Ölümsüz Aile üyesi olan bir kişi değil. Tucker Ailesi ölümsüzlüğü kabullenmekte zorlanmış ve hatta bunu bir lanet olarak gören bir grup:

‘Ondan sonra hepimiz biraz çıldırdık galiba,’ dedi Jesse, o günleri hatırlayarak güldü. ‘Lanetlenmiştik, sonsuza kadar yaşayacaktık. Bunu anlayınca neler hissettiğimizi hayal edebiliyor musun?’ sayfa 31

Aksiyon kısmında ailenin sırrının ortaya çıkmaması için savaşıyorlar ancak kitabın genelinde Winnie, Ölümsüz Aile üyelerinin de etkisiyle (özellikle hoşlandığı Jesse’nin) bir gün ölmenin mi yoksa sonsuza kadar yaşayabilmenin mi daha iyi olduğunu sorguluyor. Ölümden korkmalı mıyız? Yoksa bu korkuyu bir kenara bırakıp dolu dolu yaşamaya mı bakmalıyız?

Filmini de izledim tabii

Filmi olduğunu görünce hemen onu da izledim tabii. Benim bulabildiğim ve izlediğim 2002 Disney yapımı, Gilmore Girls’den tanıdığımız ve sevdiğimiz Alexis Bledel’in Winnie’yi oynadığı ve tanıdık diğer isimlerin de rol aldığı filmdi. Kitabı mümkün olan en iyi şekilde aktardığını düşündüm filmin. Filmde Winnie ve Jesse’nin birbirlerinden hoşlanmalarına daha fazla yer verilmesi de kitabı araştırırken denk geldiğim, bazı ebeveynler tarafından yapılan “kitapta pedofili var” yorumlarını aklıma getirdi.

Öncelikle şunu söyleyeyim: filmde Winnie daha büyük; hemen hemen Jesse’nin ölümsüzleştiğindeki yaşıyla (unutmayın; Ölümsüz Aile üyesi olarak Jesse aslen yüz küsür yaşında falan) yakın bir yaşta. Kitapta ise Winnie’nin 10, Jesse’nin 17 yaşında olması ve Jesse’nin Winnie’ye “benim yaşıma geldiğinde sen de ölümsüzleş ki beraber olabilelim” demesi ebeveynleri çok rahatsız etmiş. Bu, zor bir konu ve ben uzmanı değilim ama ben bunu böyle algılamadım açıkçası. Çünkü bu ikilinin kitaptaki ilişkisi filmdeki seviyeye hiç ulaşmıyor. Winnie, Jesse’de hoşlanıyor (ki 10 yaşındayken sizden daha büyük oğlanların etrafında yanaklarınızın nasıl kızardığını hatırlayın) ve Jesse de Ölümsüz Aile sırrını açıklamamakta kararlı olduğu için hazır yanlışlıkla durumdan haberi olan birini bulmuşken “belki gelecekte yalnız kalmam gerekmez” gibi bir umutla söylüyor bunu kıza. Ben öyle algıladım en azından. Bu tabii kitabın sonunda Winnie’nin verdiği karar söz konusu olduğunda da kızın karakterinin, sorgulamalarından ne çıkardığının ve neye karar verdiğinin ortaya konulmasında da önemli bir ayrıntı.

İlgilenen olursa çocuk kitapları önerileri yazıma buradan ulaşabilir. Yıl sonunda bu yıl okuyup sevdiğim kitaplarla da güncelleyeceğim yazıyı.

Filmin tanıtımını da buradan izleyebilirsiniz:

https://youtu.be/GBLksvB5hCg

3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page